YARIM KALMIŞ BİR HİKAYE.
Bir birinden abartılı süslü giysiler.
Kusa tası olarak önüne sunulan yemek tabakları. Sahte kahkahalar eşliğinde bir birine tokalaştırılan kadehler. İhanetleri görmezden gelerek anlatılan komik anılar. İntikam almak için beklenilen doğru zaman. Korkularımızın arkasına sakladığım buz gibi cesetler .
*
Batuhan masanın ön koltuğunda oturmuş, hüzünlü bir şekilde yemeklere bakıyordu. Didem ise hazırladığı sofraya son dokunuşlarını yapıyordu. 20 dakika sonra kapı zili çalınınca, Batuhan alelacele yerinde kalkarak, koşarak kapıyı açtı. Didem Batuhanın kapıyı açtığını görünce, masanın karşısında durarak misafirlerin gelmesini bekledi. Batuhan, Âdem ve Betül'e "hoşgeldiniz" diyerek karşıladıktan sonra Adem'in kolundan tutarak, masaya doğru çekmeye başladı. Batuhan'ın aç olduğu her halinden anlaşılıyordu. Didem, Adem ve Betül'e selam verdikten sonra yanyana oturmalarını söyledi.
*
Batuhan masanın ön koltuğunda oturmuş, hüzünlü bir şekilde yemeklere bakıyordu. Didem ise hazırladığı sofraya son dokunuşlarını yapıyordu. 20 dakika sonra kapı zili çalınınca, Batuhan alelacele yerinde kalkarak, koşarak kapıyı açtı. Didem Batuhanın kapıyı açtığını görünce, masanın karşısında durarak misafirlerin gelmesini bekledi. Batuhan, Âdem ve Betül'e "hoşgeldiniz" diyerek karşıladıktan sonra Adem'in kolundan tutarak, masaya doğru çekmeye başladı. Batuhan'ın aç olduğu her halinden anlaşılıyordu. Didem, Adem ve Betül'e selam verdikten sonra yanyana oturmalarını söyledi.
Herkes masa karşısında toplaştıktan
sonra kapı zili yine çalmaya başladı. Didem bu kez Batuhandan önce davranak kapıyı açtı. Gamze'ni karşıladıktan sonra kapı önünde kısık sesle, misafirlerinin olduğunu söyledi. Gamze, "bir sorun yok" diyerek, masanın yanına giderek, herkesle selamlaştıktan sonra Didem'in yanında oturdu. Didem'in diğer yanında ise Batuhan oturuyordu.
Adem, bu gecenin sakin geçmeyeceğini biliyordu. Ama nedense, Betül yanında olduğu sürece kendisini güvende hissediyordu.
Batuhan masada ki yemeklere bakınca kendisini daha fazla tutamıyordu.
Elindeki çatalı dolmalara batırıp, hemen yemek istiyordu ama daha önce Didem'in açılış konuşmasını beklemek zorundaydı. Didem ayağa kalkarak, konuşmasını yapmaya başladı.
D-Hepinize geldiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Bugün burda olma sebebimiz Adem'in hastaneden sağ salim evine geri dönmesi ve Gamze'nin kitabının çıkmasının şerefini kutluyoruz. Bu iki güzel olayın bizi birleştirmesinden mutluluk duyuyorum. Ademe nice sağlıklı günler ve Gamze'ye de başarılar diliyorum..
Batuhan Didem'in konuşmasını çok uzattığını görünce, daha fazla dayanamayıp "hadi herkese afiyet olsun" diyerek tabağını zeytinyağlı sarma ile doldurmaya başladı. Didem gözlerini kısıp, Batuhan'a bakarak "afiyet olsun aşkım" söyleyince, Batuhan akşamı kanapede uyuyacağını anlamıştı.
Herkes yemeklerden bir kaşık tabağına koyup, tatmaya başlarken, Didem şarap kadehlerini tek tek doldurdu.
Batuhan yemek yerken bi yandan Adem'le yaşadığı komik anılarını Betül'e anlatıyordu. Didem Gamze'nin kendisini yalnız hissettiğini görünce, yeni aldığı kitabı Gamze'ye uzattı. Gamze kendi kitabını Didem'in elinde görünce çok sevinmişti. Kalemi eline alarak kitabını imzalarken, ön kapağındaki resim Batuhan'ın dikkatini çekmişti. Kitabın ön kapağında yan yana durmuş iki kadın resmi vardı. Sol tarafataki kadın aşırı makyajlı yüzü ve abartılı kıyafeti vardı. İnce topuklu aykkabı giydiği için ayağının arka kısmına yara bandı vurmuştu. Sağ taraftaki kadın ise tamamen kapalıydı. Ve ayakları zincirlenmişti. Kapalı kadının gözlerine bakınca korktuğunu, açık kadının yüzünde bakınca ise mutsuz olduğu anlaşılıyordu. Batuhan resimdeki birçok sembolleri anlamadığı için, Gamze'ye kitabı ile ilgili sorular sormaya başladı.
sonra kapı zili yine çalmaya başladı. Didem bu kez Batuhandan önce davranak kapıyı açtı. Gamze'ni karşıladıktan sonra kapı önünde kısık sesle, misafirlerinin olduğunu söyledi. Gamze, "bir sorun yok" diyerek, masanın yanına giderek, herkesle selamlaştıktan sonra Didem'in yanında oturdu. Didem'in diğer yanında ise Batuhan oturuyordu.
Adem, bu gecenin sakin geçmeyeceğini biliyordu. Ama nedense, Betül yanında olduğu sürece kendisini güvende hissediyordu.
Batuhan masada ki yemeklere bakınca kendisini daha fazla tutamıyordu.
Elindeki çatalı dolmalara batırıp, hemen yemek istiyordu ama daha önce Didem'in açılış konuşmasını beklemek zorundaydı. Didem ayağa kalkarak, konuşmasını yapmaya başladı.
D-Hepinize geldiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Bugün burda olma sebebimiz Adem'in hastaneden sağ salim evine geri dönmesi ve Gamze'nin kitabının çıkmasının şerefini kutluyoruz. Bu iki güzel olayın bizi birleştirmesinden mutluluk duyuyorum. Ademe nice sağlıklı günler ve Gamze'ye de başarılar diliyorum..
Batuhan Didem'in konuşmasını çok uzattığını görünce, daha fazla dayanamayıp "hadi herkese afiyet olsun" diyerek tabağını zeytinyağlı sarma ile doldurmaya başladı. Didem gözlerini kısıp, Batuhan'a bakarak "afiyet olsun aşkım" söyleyince, Batuhan akşamı kanapede uyuyacağını anlamıştı.
Herkes yemeklerden bir kaşık tabağına koyup, tatmaya başlarken, Didem şarap kadehlerini tek tek doldurdu.
Batuhan yemek yerken bi yandan Adem'le yaşadığı komik anılarını Betül'e anlatıyordu. Didem Gamze'nin kendisini yalnız hissettiğini görünce, yeni aldığı kitabı Gamze'ye uzattı. Gamze kendi kitabını Didem'in elinde görünce çok sevinmişti. Kalemi eline alarak kitabını imzalarken, ön kapağındaki resim Batuhan'ın dikkatini çekmişti. Kitabın ön kapağında yan yana durmuş iki kadın resmi vardı. Sol tarafataki kadın aşırı makyajlı yüzü ve abartılı kıyafeti vardı. İnce topuklu aykkabı giydiği için ayağının arka kısmına yara bandı vurmuştu. Sağ taraftaki kadın ise tamamen kapalıydı. Ve ayakları zincirlenmişti. Kapalı kadının gözlerine bakınca korktuğunu, açık kadının yüzünde bakınca ise mutsuz olduğu anlaşılıyordu. Batuhan resimdeki birçok sembolleri anlamadığı için, Gamze'ye kitabı ile ilgili sorular sormaya başladı.
B-Gamze, kitabının çok değişik kapak resmi var. İnsanın ilgisini çekiyor. Neler anlatıyorsun bu kitabında.
G-Sistemin kadınlar üzerine kurduğu vasıfların, kadınları özgürleştirmek yerine, belli bir kalıplara sokarak onları köleleştirdiğini anlatıyorum.
Batuhan hiçbir şey anlamasa bile, sanki bir şeyler anlıyormuş gibi yaparak, konuşmaya devam etti.
B-Çok doğru söylüyorsun Gamze. Aynen ben'de senin gibi düşünüyorum.
Batuhan Gamze'yle konuşurken, Didem nefretle Adem'e bakıyordu. Betül Didem'in Adem'e kin dolu bakışlarla baktığını görünce, hastanede Adem için ağlamasının bir numara olduğunu anlamıştı. Didem ortamın ısındığını görünce, asıl konunun konuşulma zamanı geldiğini anladı.
D-Betül, bu arda eşini kaybettiği öğrendim. İnan duyunca çok üzüldüm. Allah rahmet eylesin.
Betül Didem'in bu haberi nasıl öğrendiğine şaşırmıştı. Ama aynı şaşkınlığı sadece kendisi yaşamıyordu, Batuhan da Betül'ün kocasının öldüğü haberini Didem'den duyunca, elinde ki kitabı masaya bırakarak, yüzünü Didem'e döndü.
B-Didem sen bunu nerden biliyorsun, Bana neden haber vermedin?
D-Batuhan ben sana söylemeyi unutmuşum ya. Hani Adem'in kapısını açmak isterken bizi karşılayan teyze vardı ya, o söyledi bana bütün bunları. Betül'ün kocası Cefer'i biri bıçaklayarak öldürmüş.
Didem sözünü bitirdikten sonra odanın içini buz gibi bir sessizlik bürüdü.
Batuhan ve Gamze'nin korkması gözlerinden anlaşılıyordu. Artık hiçkimsenin yemek yemeye tadı kalmamıştı. Batuhan endişeli bir halde Didem'e soru sormaya başladı.
B-Kim öldürmüş peki, katilini bulabilmişler mi?
Didem Batuhan'ın sorusunu cevapsız bırakarak, imalı bir şekilde Adem'e baktı.
Betül Didem'in bakışlarından herşeyi anlamıştı. Didem'in kendisine güvenerek konuşmasına, bakışlarına dikkat edilince çok fazla şeyler bildiği anlaşılıyordu.
Betül, katilin kim olduğunu biliyordu ama bunu hiçkimseye söyleyemezdi. Hatta elinden geldiği kadar bu bilgiyi saklamaya çalışıyordu. Bu yüzden konuyu değiştirmek için Batuhan'ın sorusuna cevap verdi.
B+Polisler katilini bulamadılar ama aramaya devam ediyorlar. Ben polislere güveniyorum. Çokta endişe edilecek bir şey yok.
B-Katil bulunamamış Betül hanım, nasıl, endişe edilecek bir şey yok dersiniz. Bu katil yarın size zarar vermeye kalkarsa, o zaman ne olacak, Hiç bunu düşündünüz mü?
Didem Betül'ün rahat bir şekilde katil ile ilgili konuşmasından şüpelenmeye başlamıştı. Bu şüpesini ortadan kaldırmak için Betül'ün üzerine gitmeye başladı.
-Batuhan doğru söylüyor Betül hanım. Bu işin şakası yok! Başınıza her an bir şey gelebilir. Valla ben sizin yerinizde olsam, o evden 1 dk bile duramazdım. Polislerinde katil ile ilgili kanıt bulmamalarına hiç inanmıyorum. Ya bu polisler işlerini bilmiyorlar, ya da işlerini gerektiği gibi yapmıyorlar. Siz bana Komserin numarasını verin, Ben onlarla gerektiği gibi konuşurum.
Didem kendi telefonunu Betül'e uztarak komserin numarasını yazmasını istedi.
Betül aslında yazmak istemiyordu ama yazmaktan başka da bir çıkış yolu yoktu.
Didem, Betül'ün üzülerek Adem'e baktıktan sonra komserin numarasını yazdığını görünce her şeyi anlamışdı.
Betül numarayı yazdıktan sonra telefonu Didem'e uzattı. Didem komserin numarasını aldıktan sonra Adem'i hapse atacağından yüzde yüz emindi. Adem'e küçümseyerek baktıktan sonra masanın üzerindeki kadehi elinin tersiyle vurarak, Batuhan’ın gömleğinin üzerine dağıttı. Batuhan hemen ayağa kalkarak, masadan almış olduğu kâğıt mendille gömleğindeki şarap lekesini silmeye başladı.
B-Senin elinin ayarı yok mu Didem?
En sevdiğim gömleğimdi bu benim!
D-Özür dilerim aşkım, tuz götürüyordum kazayla oldu
B-Nesi kazayla oldu ya? Kadehi gözüme sokmadığın kalmıştı. Bunun lekesi gitmez şimdi
D-Batuhan misafirlerin yanında tartışmayalım istersen. Ayıp oluyor.
Sen şimdi kendi odana git, gömleğini değiştir, sonra yine gelirsin.
Batuhan bir şey söylemeden, oflayarak kendi odasına gitti.
Gamze Didem'in bilerekten kadehi
Batuhanın üzerine döktüğünü biliyordu.
Didem'in misafir çağırmasında ki asıl amacını git gide çözmeye başlamıştı.
Didem telefonun ses kaydetmesini koştuktan sonra masanın üzerine sessizce bıraktı. Daha sonra ayağa kalkarak konuşmaya başladı.
D-Betül, senin kocanı kimin öldürdüğünü ben biliyorum.
Didem Betül'ün korktuğunu görünce, kendisine karşı özgüveni daha da artmıştı. Betül Adem'in hapse girmesinden çok korkuyordu. Didem'e hiçbir şey söylemeden öylece yüzüne bakınca, Didem konuşmasına devam etti.
D-Betül senin kocanı Adem öldürdü.
Betül, Adem'e bakarak onun bir şeyler söylemesini bekliyordu ama Adem hiçbir şey söylemeyince, Betül hemen ayağa kalkarak Adem'i savunmaya başladı.
B-Adem asla öyle bir şey yapmaz. Ben sana inanmıyorum.
D-Betül, sen inanmayabilirsin ama
Adem'in öldürdüğüne dair elimde kanıtlar var. Hem sen bana karşı çıkıyorsun ama Adem neden kendisini savunmuyor?
Didem Betül'ün cevap veremediğini görünce yüzünü Adem'e döndü.
D-Adem artık oyun bitti. Eğer hapis yatmak istemiyorsan, bu akşam her şeyi itiraf edeceksin.Yoksa yarın olunca, elimdeki kanıtları polislere verirsem hapse gireceğinden emin olabilirsin. İtiraf et Adem! Caferi hiçbir iz bırakmadan nasıl bıçakladığını, arabayı aşağıya yuvarlıyarak Aynur'u, kendi kızını nasıl öldürdüğünü anlat!
Gamze Âdem’in elinin titrediğini görünce Didem'in daha fazla Âdem’in üzerine gitmemesi için konuşmaya başladı
G-Didem, neden hayata sadece kendi pencerenden bakıyorsun. Âdem’in şimdi nasıl durumda olduğunu görmüyor musun? O kazada kendisi de öle bilirdi!
Didem, Betül’ün Adem'i korumasını beklerken, bir anda Gamze'nin Âdem'i savunmasına şaşırmıştı. Didem gülümseyerek, Gamze'ye baktı
D- Gamze sana ne oluyor?
Tabi yaa unutmuşum. Sen, katillerin tecavüzcülerin avukatlığını yapıyorsun ya..
G-Ne söylemeye çalışıyorsun sen, Tecavüzcüler falan?
D-Hiç dikkat etmedim mi sanıyorsun Gamze.. Reşat hocayı ben söverken, bir kez olsun kötü söz söylemedin.
G-Bilmediğin bazı şeyler var Didem!
Sen sadece yargılamağı, sövmeyi biliyorsun. Reşat hocayı tahrik etmesin diye kaç kere uyardım Pelini. Ama beni bir defa olsun dinlemedi. Sonunun böyle olacağını kaç defa ona anlattım.
Batuhan sonunda kıyafetine yakışan bir gömlek bulmuştu. Misafir odasından gelen sesleri tam net duyamadığı için pek aldırış etmiyordu ama en son Betül'ün Didem'in üzerine bağırmasını duyunca koşarak misafir odasına gitti.
Âdem sandalyeden yere düşmüş, kıvranarak acı çekiyordu. Batuhan yardım etmek isterken, Betül eliyle iterek dokunmamasını söyledi. Gamze, Betül'e yardım ederek zorda olsa Âdem'i ayağa kaldırarak dışarı çıkardılar. Batuhan sinirlenerek Didem'e baktıktan sonra, bir şeyleri vurup kırmamak için balkona çıktı. Gamze Betül’e dışarıda beklemesini söyledikten sonra eve geri dönerek, Didemin karşısında oturdu.
G-Didem şimdi beni iyi dinle! Bir daha asla Âdem'le işin olmayacak!
Didem küçümseyerek gülümsemeye başladı.
D- Yerlerde kıvranan biriyle mi beni korkutuyorsun?
G-Hayır, Âdem'le korkutmuyorum.
Sadece, Batuhan’a asansörde gördüklerimi söylersem, bu kez yerlerde kıvranan kendin olacaksın! Bu akşam susuyorum. Ama senden korktuğum için sustuğumu asla sanma! Yat kalak o kızına dua et!
Gamze sözünü bitirip gittikten sonra
Bu kez Batuhan balkondan çıkarak Didem'in üzerine gelmeye başladı.
B-Didem senin bu yaptığın ne şimdi? Bana her şeyi geride bıraktığını söylüyorsun ama aynı hatayı yine yapıyorsun! Adem zaten dün hasteneden çıktı, sen buna bilmene rağmen yine üzerine gidiyorsun. Kaç kere anlattım sana, O araba kazasında kendisi de ölebilirdi. Anla artık bunu!
D-Keşke ölseydi Batuhan! Keşke o kazada sadece Âdem ölseydi.
B-Sen İyi değilsin Didem. Senin gözünü kan bürümüş. Âdem'i öldürmeden peşini
bırakmayacaksın. Ben gidiyorum Didem. Ne halin varsa gör!
D-Nereye gidersen git!
Zaten bir zorluk olunca hep yalnız bıraktın beni.
Gamze, Betül’ün merdivende oturup onu beklediğini görünce, omzuna dokunup "kalk gidiyoruz" söyledi. Âdem'i ayağa kaldırdıktan sonra dikkatlice merdivenleri indiler. Arabaya varınca, kapısını açarak arka koltuğuna Âdem'i yatırdılar. Betül arabayı kim kullanacak diye sorunca, Gamze kendinden emin bir halde "Tabi ki ben" diye cevap verdi.
Gamze yol boyu, hiçbir şey söylemeden sadece yola odaklandı. Betül ara sıra arkaya dönerek Âdem'e bakıyordu. Âdem git gide kendine gelmeye başlamıştı. Gamze arabayı mahallede durdurduktan sonra Betül'le beraber Âdem'i evine götürdüler. Âdem kanepede uzanırken, Gamze Betül’e, ona çok iyi bakmasını söyleyip evden çıktı.
Betül, Alper bey'in söylediğini yapmıştı.
Adem Didem'in baskısına daha fazla dayanamayıp en sonunda araba kazasının kendi hatası yüzünden olduğunu itiraf etmişti. Ama Cafer'in ölümüyle ilgili hiçbir şey söyleyemedi.
Betül biraz hava almak için balkona çıktı. İçten içe Adem'in hapise girmesinden çok korkuyordu. Didem'in elindeki kanıtların ne olduğunu bilmiyordu ama Adem'in hapse girmemesi için elinden ne geliyorsa yapmaya hazırdı.
Adem zar zor gözlerini açtıktan sonra ayağa kalktı. Başı çok ağrıyordu. Didem'e karşı siniri halâ geçmemişdi. Sakinleşmek için ilaçlarını kullanması gerekti. Bu yüzden, şifonyerin dolaplarını açarak ilaçlarını aradı. Ama, bir tane bile olsa ilaç bulamadı. Balkondan Betül'ün sesini duyunca, ilaçları Betül'ün aldığını düşündü. Sinirli bir şekilde Betül'ün yanına giderek kolundan tuttu.
-Betül ilaçlarımı nereye gizledin?
+Adem ben senin ilaçlarını gizlemedim
-Yalan söyleme Betül!
+Ya ben senin ilaçlarını ne yapiyim?!
-Ne yaptığını çok iyi biliyorum Betül. İlaçlarımı bir yerlere saklıyorsun, benim haberim olmadan Batuhan'la konuşuyorsun. Amacın ne senin..
Benim hayatıma karışmana kim izin verdi sana?!
+Kocamı öldürerek sen benim hayatıma karıştın Adem! Şimdi ne yapacağımı sana mı sormam gerek!
-Betül sana kaç kere söyledim, ben senin kocanı öldürmedim!
+Yalan söyleme Adem, her şeyi gözlerimle gördüm.
-Sen baygın bir halde yerde yatıyordun. Masanın altında sana yardım etmek isteyen bir çocuk vardı. Elleri titriyordu, çok korkmuşdu. İçimden bir şeyler yapmak geçti ama kocan sinirlenerek üzerime geldiğince öylece çıkıp gittim.
+Ben baygın değildim Adem. Cafer'in bana saldırmaması için öylece yerde yatıyordum. Sen gittikten sonra evin hertarafına benzin dökmeye başladı. Ne yapacağımı bilemez haldeydim. Benzini benim üzerime dökmek isterken, kapı yine çaldı. Sen geldin Adem. Ama bu defa elinde bıçak vardı. Caferi elinle içeri ittikten sonra karnından bıçakladın, daha sonra bıçağı kalbine soktun. Cafer yerlerde can çekişirken, koşarak bana sarıldın, "anne kurtardım seni" diye ağlamaya başladın.
Adem ayakta daha fazla dayanamayarak Betül'ün karşısında diz çöktü. Betül hemen Adem'e sarıldı.
"Yeni bir hayata başlıyoruz Âdem, her şey geride kaldı"
G-Sistemin kadınlar üzerine kurduğu vasıfların, kadınları özgürleştirmek yerine, belli bir kalıplara sokarak onları köleleştirdiğini anlatıyorum.
Batuhan hiçbir şey anlamasa bile, sanki bir şeyler anlıyormuş gibi yaparak, konuşmaya devam etti.
B-Çok doğru söylüyorsun Gamze. Aynen ben'de senin gibi düşünüyorum.
Batuhan Gamze'yle konuşurken, Didem nefretle Adem'e bakıyordu. Betül Didem'in Adem'e kin dolu bakışlarla baktığını görünce, hastanede Adem için ağlamasının bir numara olduğunu anlamıştı. Didem ortamın ısındığını görünce, asıl konunun konuşulma zamanı geldiğini anladı.
D-Betül, bu arda eşini kaybettiği öğrendim. İnan duyunca çok üzüldüm. Allah rahmet eylesin.
Betül Didem'in bu haberi nasıl öğrendiğine şaşırmıştı. Ama aynı şaşkınlığı sadece kendisi yaşamıyordu, Batuhan da Betül'ün kocasının öldüğü haberini Didem'den duyunca, elinde ki kitabı masaya bırakarak, yüzünü Didem'e döndü.
B-Didem sen bunu nerden biliyorsun, Bana neden haber vermedin?
D-Batuhan ben sana söylemeyi unutmuşum ya. Hani Adem'in kapısını açmak isterken bizi karşılayan teyze vardı ya, o söyledi bana bütün bunları. Betül'ün kocası Cefer'i biri bıçaklayarak öldürmüş.
Didem sözünü bitirdikten sonra odanın içini buz gibi bir sessizlik bürüdü.
Batuhan ve Gamze'nin korkması gözlerinden anlaşılıyordu. Artık hiçkimsenin yemek yemeye tadı kalmamıştı. Batuhan endişeli bir halde Didem'e soru sormaya başladı.
B-Kim öldürmüş peki, katilini bulabilmişler mi?
Didem Batuhan'ın sorusunu cevapsız bırakarak, imalı bir şekilde Adem'e baktı.
Betül Didem'in bakışlarından herşeyi anlamıştı. Didem'in kendisine güvenerek konuşmasına, bakışlarına dikkat edilince çok fazla şeyler bildiği anlaşılıyordu.
Betül, katilin kim olduğunu biliyordu ama bunu hiçkimseye söyleyemezdi. Hatta elinden geldiği kadar bu bilgiyi saklamaya çalışıyordu. Bu yüzden konuyu değiştirmek için Batuhan'ın sorusuna cevap verdi.
B+Polisler katilini bulamadılar ama aramaya devam ediyorlar. Ben polislere güveniyorum. Çokta endişe edilecek bir şey yok.
B-Katil bulunamamış Betül hanım, nasıl, endişe edilecek bir şey yok dersiniz. Bu katil yarın size zarar vermeye kalkarsa, o zaman ne olacak, Hiç bunu düşündünüz mü?
Didem Betül'ün rahat bir şekilde katil ile ilgili konuşmasından şüpelenmeye başlamıştı. Bu şüpesini ortadan kaldırmak için Betül'ün üzerine gitmeye başladı.
-Batuhan doğru söylüyor Betül hanım. Bu işin şakası yok! Başınıza her an bir şey gelebilir. Valla ben sizin yerinizde olsam, o evden 1 dk bile duramazdım. Polislerinde katil ile ilgili kanıt bulmamalarına hiç inanmıyorum. Ya bu polisler işlerini bilmiyorlar, ya da işlerini gerektiği gibi yapmıyorlar. Siz bana Komserin numarasını verin, Ben onlarla gerektiği gibi konuşurum.
Didem kendi telefonunu Betül'e uztarak komserin numarasını yazmasını istedi.
Betül aslında yazmak istemiyordu ama yazmaktan başka da bir çıkış yolu yoktu.
Didem, Betül'ün üzülerek Adem'e baktıktan sonra komserin numarasını yazdığını görünce her şeyi anlamışdı.
Betül numarayı yazdıktan sonra telefonu Didem'e uzattı. Didem komserin numarasını aldıktan sonra Adem'i hapse atacağından yüzde yüz emindi. Adem'e küçümseyerek baktıktan sonra masanın üzerindeki kadehi elinin tersiyle vurarak, Batuhan’ın gömleğinin üzerine dağıttı. Batuhan hemen ayağa kalkarak, masadan almış olduğu kâğıt mendille gömleğindeki şarap lekesini silmeye başladı.
B-Senin elinin ayarı yok mu Didem?
En sevdiğim gömleğimdi bu benim!
D-Özür dilerim aşkım, tuz götürüyordum kazayla oldu
B-Nesi kazayla oldu ya? Kadehi gözüme sokmadığın kalmıştı. Bunun lekesi gitmez şimdi
D-Batuhan misafirlerin yanında tartışmayalım istersen. Ayıp oluyor.
Sen şimdi kendi odana git, gömleğini değiştir, sonra yine gelirsin.
Batuhan bir şey söylemeden, oflayarak kendi odasına gitti.
Gamze Didem'in bilerekten kadehi
Batuhanın üzerine döktüğünü biliyordu.
Didem'in misafir çağırmasında ki asıl amacını git gide çözmeye başlamıştı.
Didem telefonun ses kaydetmesini koştuktan sonra masanın üzerine sessizce bıraktı. Daha sonra ayağa kalkarak konuşmaya başladı.
D-Betül, senin kocanı kimin öldürdüğünü ben biliyorum.
Didem Betül'ün korktuğunu görünce, kendisine karşı özgüveni daha da artmıştı. Betül Adem'in hapse girmesinden çok korkuyordu. Didem'e hiçbir şey söylemeden öylece yüzüne bakınca, Didem konuşmasına devam etti.
D-Betül senin kocanı Adem öldürdü.
Betül, Adem'e bakarak onun bir şeyler söylemesini bekliyordu ama Adem hiçbir şey söylemeyince, Betül hemen ayağa kalkarak Adem'i savunmaya başladı.
B-Adem asla öyle bir şey yapmaz. Ben sana inanmıyorum.
D-Betül, sen inanmayabilirsin ama
Adem'in öldürdüğüne dair elimde kanıtlar var. Hem sen bana karşı çıkıyorsun ama Adem neden kendisini savunmuyor?
Didem Betül'ün cevap veremediğini görünce yüzünü Adem'e döndü.
D-Adem artık oyun bitti. Eğer hapis yatmak istemiyorsan, bu akşam her şeyi itiraf edeceksin.Yoksa yarın olunca, elimdeki kanıtları polislere verirsem hapse gireceğinden emin olabilirsin. İtiraf et Adem! Caferi hiçbir iz bırakmadan nasıl bıçakladığını, arabayı aşağıya yuvarlıyarak Aynur'u, kendi kızını nasıl öldürdüğünü anlat!
Gamze Âdem’in elinin titrediğini görünce Didem'in daha fazla Âdem’in üzerine gitmemesi için konuşmaya başladı
G-Didem, neden hayata sadece kendi pencerenden bakıyorsun. Âdem’in şimdi nasıl durumda olduğunu görmüyor musun? O kazada kendisi de öle bilirdi!
Didem, Betül’ün Adem'i korumasını beklerken, bir anda Gamze'nin Âdem'i savunmasına şaşırmıştı. Didem gülümseyerek, Gamze'ye baktı
D- Gamze sana ne oluyor?
Tabi yaa unutmuşum. Sen, katillerin tecavüzcülerin avukatlığını yapıyorsun ya..
G-Ne söylemeye çalışıyorsun sen, Tecavüzcüler falan?
D-Hiç dikkat etmedim mi sanıyorsun Gamze.. Reşat hocayı ben söverken, bir kez olsun kötü söz söylemedin.
G-Bilmediğin bazı şeyler var Didem!
Sen sadece yargılamağı, sövmeyi biliyorsun. Reşat hocayı tahrik etmesin diye kaç kere uyardım Pelini. Ama beni bir defa olsun dinlemedi. Sonunun böyle olacağını kaç defa ona anlattım.
Batuhan sonunda kıyafetine yakışan bir gömlek bulmuştu. Misafir odasından gelen sesleri tam net duyamadığı için pek aldırış etmiyordu ama en son Betül'ün Didem'in üzerine bağırmasını duyunca koşarak misafir odasına gitti.
Âdem sandalyeden yere düşmüş, kıvranarak acı çekiyordu. Batuhan yardım etmek isterken, Betül eliyle iterek dokunmamasını söyledi. Gamze, Betül'e yardım ederek zorda olsa Âdem'i ayağa kaldırarak dışarı çıkardılar. Batuhan sinirlenerek Didem'e baktıktan sonra, bir şeyleri vurup kırmamak için balkona çıktı. Gamze Betül’e dışarıda beklemesini söyledikten sonra eve geri dönerek, Didemin karşısında oturdu.
G-Didem şimdi beni iyi dinle! Bir daha asla Âdem'le işin olmayacak!
Didem küçümseyerek gülümsemeye başladı.
D- Yerlerde kıvranan biriyle mi beni korkutuyorsun?
G-Hayır, Âdem'le korkutmuyorum.
Sadece, Batuhan’a asansörde gördüklerimi söylersem, bu kez yerlerde kıvranan kendin olacaksın! Bu akşam susuyorum. Ama senden korktuğum için sustuğumu asla sanma! Yat kalak o kızına dua et!
Gamze sözünü bitirip gittikten sonra
Bu kez Batuhan balkondan çıkarak Didem'in üzerine gelmeye başladı.
B-Didem senin bu yaptığın ne şimdi? Bana her şeyi geride bıraktığını söylüyorsun ama aynı hatayı yine yapıyorsun! Adem zaten dün hasteneden çıktı, sen buna bilmene rağmen yine üzerine gidiyorsun. Kaç kere anlattım sana, O araba kazasında kendisi de ölebilirdi. Anla artık bunu!
D-Keşke ölseydi Batuhan! Keşke o kazada sadece Âdem ölseydi.
B-Sen İyi değilsin Didem. Senin gözünü kan bürümüş. Âdem'i öldürmeden peşini
bırakmayacaksın. Ben gidiyorum Didem. Ne halin varsa gör!
D-Nereye gidersen git!
Zaten bir zorluk olunca hep yalnız bıraktın beni.
Gamze, Betül’ün merdivende oturup onu beklediğini görünce, omzuna dokunup "kalk gidiyoruz" söyledi. Âdem'i ayağa kaldırdıktan sonra dikkatlice merdivenleri indiler. Arabaya varınca, kapısını açarak arka koltuğuna Âdem'i yatırdılar. Betül arabayı kim kullanacak diye sorunca, Gamze kendinden emin bir halde "Tabi ki ben" diye cevap verdi.
Gamze yol boyu, hiçbir şey söylemeden sadece yola odaklandı. Betül ara sıra arkaya dönerek Âdem'e bakıyordu. Âdem git gide kendine gelmeye başlamıştı. Gamze arabayı mahallede durdurduktan sonra Betül'le beraber Âdem'i evine götürdüler. Âdem kanepede uzanırken, Gamze Betül’e, ona çok iyi bakmasını söyleyip evden çıktı.
Betül, Alper bey'in söylediğini yapmıştı.
Adem Didem'in baskısına daha fazla dayanamayıp en sonunda araba kazasının kendi hatası yüzünden olduğunu itiraf etmişti. Ama Cafer'in ölümüyle ilgili hiçbir şey söyleyemedi.
Betül biraz hava almak için balkona çıktı. İçten içe Adem'in hapise girmesinden çok korkuyordu. Didem'in elindeki kanıtların ne olduğunu bilmiyordu ama Adem'in hapse girmemesi için elinden ne geliyorsa yapmaya hazırdı.
Adem zar zor gözlerini açtıktan sonra ayağa kalktı. Başı çok ağrıyordu. Didem'e karşı siniri halâ geçmemişdi. Sakinleşmek için ilaçlarını kullanması gerekti. Bu yüzden, şifonyerin dolaplarını açarak ilaçlarını aradı. Ama, bir tane bile olsa ilaç bulamadı. Balkondan Betül'ün sesini duyunca, ilaçları Betül'ün aldığını düşündü. Sinirli bir şekilde Betül'ün yanına giderek kolundan tuttu.
-Betül ilaçlarımı nereye gizledin?
+Adem ben senin ilaçlarını gizlemedim
-Yalan söyleme Betül!
+Ya ben senin ilaçlarını ne yapiyim?!
-Ne yaptığını çok iyi biliyorum Betül. İlaçlarımı bir yerlere saklıyorsun, benim haberim olmadan Batuhan'la konuşuyorsun. Amacın ne senin..
Benim hayatıma karışmana kim izin verdi sana?!
+Kocamı öldürerek sen benim hayatıma karıştın Adem! Şimdi ne yapacağımı sana mı sormam gerek!
-Betül sana kaç kere söyledim, ben senin kocanı öldürmedim!
+Yalan söyleme Adem, her şeyi gözlerimle gördüm.
-Sen baygın bir halde yerde yatıyordun. Masanın altında sana yardım etmek isteyen bir çocuk vardı. Elleri titriyordu, çok korkmuşdu. İçimden bir şeyler yapmak geçti ama kocan sinirlenerek üzerime geldiğince öylece çıkıp gittim.
+Ben baygın değildim Adem. Cafer'in bana saldırmaması için öylece yerde yatıyordum. Sen gittikten sonra evin hertarafına benzin dökmeye başladı. Ne yapacağımı bilemez haldeydim. Benzini benim üzerime dökmek isterken, kapı yine çaldı. Sen geldin Adem. Ama bu defa elinde bıçak vardı. Caferi elinle içeri ittikten sonra karnından bıçakladın, daha sonra bıçağı kalbine soktun. Cafer yerlerde can çekişirken, koşarak bana sarıldın, "anne kurtardım seni" diye ağlamaya başladın.
Adem ayakta daha fazla dayanamayarak Betül'ün karşısında diz çöktü. Betül hemen Adem'e sarıldı.
"Yeni bir hayata başlıyoruz Âdem, her şey geride kaldı"
Yorumlar
Yorum Gönder