Didem, Âdem’den ikinci kez nasıl intikam alacağını düşünürken bir anda aklına Pelin'in arkadaşı Gamze geldi. Gamze, Didem'in büyük bir açığını biliyordu. Ve zamanı gelince gördüğü bazı şeyleri bir silah gibi kullanmaması için, Gamze'yle barışık olması gerekti. İşte bu yüzden, eve gittikten sonra eski arkadaşı Gamze'yi aradı.

-Alo... Gamze

+Gamze evde yok kızım.

Telefonu Gamze'nin annesi Gaye hanım açmıştı. 

-Gaye hanım siz misiniz?

+Evet, kızım benim.

Gaye hanım, Gamze'nin yanından sessizce ayrılarak mutfağa geçtikten sonra konuşmaya başladı.

+Didem, sen bu Gamze'nin neden kalbin kırmışsın?

-İsteyerek kırmadım ki, Gaye Hanım.

+Nasıl yani isteyerek kırmamışsın? Pelin'in cenazesine neden gitmedin? Kızım bak alınma ama yaptığın şey çok büyük bir saygısızlık. Gamze'nin yerinde ben de olsaydım tek kelime konuşmazdım seninle

-Yerden göğe kadar haklısınız, Gaye hanım. Ama ne olur, beni de anlayın. İş yerimden izin alamadım. Defalarca patrona yalvardım ama izin vermedi.
Eğer o gün ben cenazeye gitseydim, işimden kovulacaktım. Hem o kadar çalışan iş arkadaşlarımın benim üzerimde emekleri var. Gamze'ye anlatmak istiyordum ama bir kere olsun beni dinlemedi

+Kızım sizin böyle küs olmanızı, inanın ben de istemiyorum. Eskiden kızınla beraber bize misafir gelirdin, şimdi bu olay yüzünden tek kelime konuşamıyorsunuz.

-Ben barışmak istiyorum da, bir kez olsun aramalarıma cevap vermiyor.

+Didem, bizim bu Gamze'nin huyu böyle. Bir kere küstü mü yıllarca gider. En iyisi yüz yüze konuşarak gönlünü alman. Şimdi beni iyi dinle Didem.

-Buyurun Gaye Hanım, sizi dinliyorum.

+Gamze'nin yarın bir seminerde konuşması var. Kendi okulunda.
Kadınlarla ilgili kitap yazmıştı ya, kitabıyla ilgili konuşma yapacak.
Sen de o seminere gidersin, Gamze'nin çıkışı bitince bir yerde oturarak yüz yüze konuşursunuz. Bana anlattığını ona da anlatırsın. İnşallah barışırsınız kızım.
Sen elinden geleni yap, gerisini bana bırak.

-İnşallah barışırız, Gaye Hanım.

+Tamam. Kızım, ben kapatıyorum. Gamze mutfağa geliyor. Bu konuştuğumuz ikimizin arasında kalsın.

-Teşekkür ederim Gaye Hanım, merak etmeyin siz.

Yarın olunca Didem hazırlanarak Gamze'nin okuluna gitti. En ön koltuklardan yerini aldıktan sonra Gamze'nin konuşmasını bekledi. Önce okulun müdürü açılışı yaptıktan sonra, kitap yazarları sıralarıyla konuşmalarını yaptılar. Sıra Gamze'ye gelmişti.
Gamze kendinden emin bir şekilde, eline kitabını alarak sahneye çıktı. Didem Gamze'nin dikkatini kendisine çekmek için tüm gücüyle alkışlamaya başladı.
Gamze, alkışlayanlar arasında Didem'i görünce, dün akşam annesinin gizlince telefonu götürerek, mutfakta kiminle konuştuğunu anlamıştı. Gamze'nin konuşmasını 12. sırada oturan Ali'de dinliyordu. Ali önündeki kağıta bir şeyler çizerken, aynı zamanda Gamze'nin konuşmasından sevdiği kısımları not alıyordu. Gamze konuşmasını bitirip, "Sorusu olan var mı?" deyince, Ali, elini kaldırdı. Mikrofonu aldıktan sonra iki tane sorusu olduğunu söyledi. Koltuğundaki defteri eline alarak, ilk sorusunu sordu.

"Sadece domatesin genetiğiyle oynayarak, bir nesli 5 yılda öldürmek mümkün mü?" 

Ali soruyu sorduktan sonra salonu buz gibi bir sessizlik bürüdü. Hiç kimse böyle bir soru beklemiyordu. Ali'in önünde oturan kapalı bir kadın, Ali'in sorusunu komik bulup, kahkaha atınca, salonda oturan herkes gülmeye başladı. Sanki bu kahkaha sesleri içinde bütün cehaletlerini saklıyorlardı. 
Ali hiçbir şey söylemeden mikrofonu oturduğu yere bırakarak salondan çıktı. 
Kapalı kadın bu kez ayağa kalkarak
başörtüsü ile ilgili sorular sormaya başladı. Gamze, soruları cevapladıktan sonra, dışarı çıkarak, okulun parkına gitti. 
Didem Gamze'nin arkasından giderek, oklun parkında yalnız oturduğunu gördü. Konuşmaya nasıl başlayacağını bilemiyordu. Gamze'nin onunla konuşmayacağını bildiği için yanında oturarak içinden geldiği gibi her şeyi anlatmaya karar verdi.

-Selam Gamze. 

Gamze, selam niteliğinde yüzünü dönerek Didem'in gözlerine baktı. 
Seminerde sorulan saçma sapan sorulardan canını güçle kurtardıktan sonra, bir de bunun üzerine Didem'in duygu sömürülüğü yaparak konuşmasını dinlemeye gücü kalmamıştı. Didem Gamze'nin cevap vermeden, öylece ağaçlara baktığını görünce, konuşmasına devam etti.

-Gamze, bana kırgın olduğunu biliyorum ama hayata hep kendi pencerenden bakıyorsun. Bir kez olsun cenazeye neden gelemediğimi sordun mu bana? Patrondan izin almam için nasıl yalvardığımı görmen lazımdı.

Gamze Didem'e cevap vermeden konuşmasını dinlemek istiyordu ama 
Didem'in akıl vererek konuşmasına daha fazla dayanamadı.

+Didem, ben ne zaman kendi penceremden bakarak seni yargıladım? 

Didem, Gamze'nin onunla konuştuğunu görünce sevinmeye başladı. Ama bu sevincini içinde gizleyerek, üzüntülü bir halde, konuşmasını dinledi.

+Bana verdiğin sözlerin bir tanesini tutamadın.

-Kitap yazmana yardım edecektim biliyorum, Ama inan zaman bulamadım. Sabah akşam çalışıyorum Gamze. Yağmur'a bile zaman ayıramıyor.

+Yardımına ihtiyacım yoktu Didem. Sadece senden bir hatıra kalsın diye,
birkaç sayfa sana bırakmıştım. 
Ben kendi zamanımdan ayırarak, o kadar yolu senin evine geliyorum. Sen bir tane mesaj atarak "bu gün zamanım yok, yarın görüşelim" diyemiyorsun.

-Özür dilerim...

Aslında Gamze, Didem'i utanç verici bir durumda yakaladığı için onu affedemiyordu. Uzun bir sessizlik oluştuktan sonra Didem, özür dileyerek kendi hatalarının üzerini kapatamayacağını anladı. Bu yüzden 
konuyu değiştirerek, Pelin ile ilgili konuşmayı başladı. 

-Ah Pelin ah. Melek gibi bir kızdı. Kimseye en ufak bir zararı yoktu. O şerefsiz hoca yüzünden kendini öldürdü. Böyle şerefsizleri bulup, toplum önünde taşlamak gerek. 

Didem, Gamzenin tepki vermesini, Reşat hocaya sövmesini bekliyordu ama Gamze hiçbir kötü söz söylemdi. Bu kez Didem bilerekten daha da küfürlerini abartarak sövmeye başladı ama Gamze'den yine hiçbir tepki alamadı. Didem çok şaşırmıştı, Reşat hocaya sövmediğini görünce konuyu değiştirerek, Pelin'in annesi ile ilgili konuşmaya başladı.

-Zavallı Pelin'in annesi, kızının ölümüne dayanamayıp, kendisi de intihar etti

+Deniz hanım sadece Pelin için intihar etmedi.

Gamze konuşmaya başlayınca, Didem içinden derin bir oh çekti. Sonunda Gamze'yi konuşturmayı başarmıştı. Sanki Deniz hanımın hayatıyla ilgilenircesine sorular sormaya başladı.

-Peki neden intihar etti?

+Ahmet Bey ona ihanet ediyordu. Deniz hanım sadece kızı için bu ihanete sesiz kalıyordu ama Pelin'in de her şeyden haberi vardı. Bütün derdini bana anlatıyordu Pelin.

-Şerefsize bak sen. İnsan kendi eşine ihanet eder mi?

+Edenler var işte. Deniz hanım da bu ihaneti kaldıramadı zaten. En sonunda intikamını aldı. İşte, insanlar bazı şeyleri unutamayınca kendi içlerinde büyümeye başlıyor. En sonunda da böyle cinayetler ortaya çıkıyor.

Didem hanım mesajı aldıktan sonra yüzünün rengi bir anda solmaya başladı. Hemen aklına asansörde Gamze'nin gördüğü olay aklına geldi.

Didem, Batuhan'ın iş arkadaşı olan Sinan'la asansöre bindi. Sinan asansörün kapısı kapanınca, eliyle Didem'in belini kavrayarak kendine çekti. Dudaklarından öperken, bir eliyle göğüslerini sıkıyordu. Didem yapmamasını, eve kadar sabretmesini söylüyordu ama Sinan kendini tutamayıp, Didem'in gömleğinin düğmelerini açarak, göğsünden öpmeye başladı. Üçüncü katta asansörün kapıları açılınca, Didem şoka uğramıştı. Gamze asansörün karşısında durmuştu.
Didem, hemen eliyle göğsünün açık yerlerini kapattı. Sinan, ne kadar kendini ele vermemeye çalışsa bile, yüzünden her şey anlaşılıyordu. Sessizlik Didem'in aleyhine işliyordu, bu yüzden hemen konuşmaya başladı.

-Gamze senin ne işin var burada?

Gamze her şeyi anlasa bile, bilmiyormuş numarası yaparak, Didem'in sorusunu cevapladı.

+ Bu gün kitabım için bana yardım edecektin ya.

Didem'in aklına bir hafta önce, Gamze'ye verdiği söz geldi. Ne yapacağını bilemez bir halde öylece donup kalmıştı. Gamze'nin Sinan'a kötü kötü baktığını görünce, kendisini toparlayarak konuşmaya başladı. 

-Gamze inanır mısın zamanım yok.

Gamze, Didem'in korktuğunu, yüzündeki endişesini görebiliyordu. Bu yüzden Didem'i daha da kötü duruma sokmamak için, "Hiçbir şey olmaz Didem, daha sonra yine görüşürüz" diyerek, asansöre bindi.

İşte bu olay yüzden, Didem Gamze'yle barışmaya çalışıyordu. Gamze gördüklerini Batuhan’a anlatırsa, Didem'in evlilik hayatı oracıkta biterdi. Didem kendini toparladıktan sonra konuşmaya başladı.

-Gamze, bazen de cinayetler, başkalarının söylediği yalan haberler üzerinden de çıkabiliyor. İnsanız işte, bazı şeyleri yanlış görebiliriz.

Didem kendi mesajını verdikten sonra, Gamze'nin gönlünü almak için konuşmaya başladı.

-Neyse ya, şu cinayet konusunu kapatalım. Ne güzel, kitabını çıkarmışsın, seminerini yapmışsın. Diyorum ki, bunun bi' güzel kutlamasını yapalım.
Yarın hazırlanarak bize geliyorsun.

+Didem hiç gerek yok ya.

-Hiçbir şey söyleme! Yarın bize geliyorsun. Eğer gelmezsen annene her şeyi anlatırım. Barışmak için elimden ne geliyorsa yaptığımı söylerim. Sabah akşam kadının dırdırından kurtulamazsın.

Gamze'nin yüzü gülünce, Didem, evet cevabını almıştı.


Yorumlar

Popüler Yayınlar